Çağımızın hastalığı nedir diye sorsak çoğu insanın vereceği ortak cevap: Stres. Bildiğimiz birçok hastalığın da arka planındaki en önemli faktör olarak stres ortaya çıkıyor. Peki bu kadar etkin rol oynayan bu stres nedir?
Stresin ortaya çıkması genellikle çevremizde olup biten, farkında olduğumuz ya da olmadığımız her şeye karşı tepki vermedeki yetersizliğimizdir. Bazen gücümüz azdır tepki veremeyiz, bazen yükümüz fazladır yine tepkisiz kalırız.
Stres bir alarm durumudur ve vücut zorlandığında ortaya çıkar. Stresliyken vücutta neler mi olur? Bu alarm hali yürütülürken beden, birçok sistemi ve hormonal işleyişi devreye geçirir. Bu hal de bir anda, sistemlerin bütününde ek bir yük süreci oluşturur.
Bazen ailesel alt yapımız, bazen daha sonra ortaya koyduğumuz negatif kazanımlarımız savunma gücümüzü bozabilir. Bazen de çevresel negatif etkenler var olan sistemlerimizi zorlayabilir.
Aslında stres, hayatımızın bir taraftan da vazgeçilmezidir. Bedenin aktif olarak kalmasına yardımcı olur. Yani ufak stresler faydalıdır. Fakat, stres düzeyi artar ise bedenimiz iyilik halinden uzaklaşacak ve yeni ayarlar ortaya koyacağı için beraberinde de bir dizi işlevsizlik ortaya çıkabilir. Vücudumuz bu durumda yapması gereken bütün işleri unutarak sadece strese odaklanır ve bedenimizde bir kısır döngü başlar. Bu kısır döngüden etkilenen birçok sisteme bağlı olarak da bedenimiz, seri bir şekilde alarm verir.
Stres anında bedenimiz alarmlar vererek, ilk başta basit refleks süreçler ile yürütülürken daha sonra kalıcı örüntüler ile birçok işleyiş değişiklikleri ortaya koyar.
Strese bağlı örüntülerin oluşumunda ilk başta bedende var olan tüm birimleri sarıp sarmalayan fasyanın matriks bölümünü devreye sokar. Çünkü bu bölüm bedenimizde strese ilk yanıt veren kısımdır. Matriks, refleks cevapları yürüterek stresten oluşan etkileri bertaraf eder. Fakat stres süreçleri devam ederse matriks sadece refleks yanıt ile bu işi çözemeyerek kalıcı örüntü ve değişiklikler ile bedende yeni işleyişleri ortaya koyar.
Stresin vücuda etkisi öncelikle omuzlarımızın çökmesi olarak gözlemlenebilir. Bu stres durumu devam ederse fasya esneme kabiliyetini yitirir ve dolaşımında etkilenmesine bağlı olarak ağrılı durumlar ortaya çıkar. Fibromyalji denen durumun stres ile bağlantısının göstergesi budur.
Stres devam ederse omuz çökük olur ve bu bir süreç sonunda strese bağlı boyun ve eklem ağrıları olarak kendini gösterir. Ağrılı seyreden fibromyaljinin stres bağlantısında da fasyanın etkileşim süreci devrededir.
Stres ile ilgili olarak yapılacak en iyi şey, stresi düşman gibi görmek yerine stresin kaynağını bulmak ve stresin nedenselliği açısından var olan yolların kesilmesidir. Zira stres yeni ayar noktalarının oluşmasındaki önemli unsurlardan biridir.
