Mevcut yaşam şartları her alışkanlığımızı etkilediği gibi beslenme süreçlerimizi de negatif etkilemektedir. İhtiyacımız olmayan bir çok şeyi tüketirken ihtiyacımız olanları da ne yazık ki almada yetersiz kalıyoruz. Bu durum ise beslenme bozukluğu olarak karşımıza çıkıyor. Buna bağlı olarak da bedensel zorlanmalar ve yeni ayarlar ortaya konur. İkinci ayarların gelişimindeki asıl neden ise, bedenin temizlenmesine fırsat verilmeden kirletilmesidir. Temizlenemeyen sistemler nedeniyle beden, organ hasarının gelişmemesi için ikincil ayar noktaları oluşturur.
Bedenimiz ihtiyacı ölçüsünde gıda alımına kodlanmış bir yapıya sahiptir. Buna bağlı olarak da ihtiyaç dışı alımları gereksiz yük olarak değerlendirir. Bu yükün giderilmesi için de asıl görevlerini bırakarak bu işin çözümüne odaklanır.
Herkes aslında bedenine neyin faydalı olduğunu biraz kendini dinlese fark eder. Bazen kilolarca portakal yemek istersiniz bazen de görmeye bile tahammül edemezsiniz. Bazıları kerevizi severken bazıları yanına yaklaşamaz. Beden iyi bir algıda olduğu sürece bunu ayarlamak onun için çok kolaydır. Burada bize düşen sadece iyi beslenmektir. ‘’Et yerken sebzemizi de ihmal etmememiz gibi.’’ Diğer yandan iyi beslenmenin sadece nitelikle ilgili bir şey olduğunu düşünmek oldukça yanıltıcı olacaktır zira beslenmede nitelik kadar nicelik de oldukça önemlidir. Atalarımızın “Azı karar, çoğu zarar” deyişi bana kalırsa bilhassa beslenme ile ilgili edilmiş bir söz bile olabilir.
Diğer yandan artık hepimizin bildiği gibi neyi ne ölçüde yediğimiz kadar, ne zaman tükettiğimiz de sağlığımız açısından önem taşıyan bir diğer kriter. Sevdiğim tekerleme gibi bir söz vardır. “Sabaha kendi yerine, öğlen dostun yerine akşam da düşmanın yerine ye” derler. Bu söz doğru ve yerindedir. Aslında benim önerim düşmanın yerine de yememektir. Çünkü gelişim çağındaki çocuklar hariç, iki öğün sağlıklı bir yetişkin için yeterlidir.
Beslenmeyle ilgili en önemli konulardan biri de bedenin dinlenme ve detoks saatleri olan gecelerin, ne yazık ki hala devam eden sindirim süreçleri için kullanılmasıdır. Bu yapılan en büyük hatalardan biridir. Akşamları belli bir saatten sonra hiçbir şey yememenin en hayati gerekçelerinden biri budur aslında. Geç vakitte gıda alımı, gece uyku ve detoks sürecine giren sistemlerimiz için çok zararlıdır.
Demek ki uygun gıdayı uygun zamanda ölçülü tüketmek gerekmektedir. Aksi takdirde bu durum, ilgili sistemlerde zorlanmaları ve bu zorlanmalara bağlı olarak da yeni işleyiş örüntülerini devreye koyacaktır. Asit artışı, yağlı karaciğer, detoks mekanizmasındaki bozulmalar ve dolaşımdaki değişimler bunlardan sadece bazılarıdır. Uygunsuz alım devam ettiği sürece birçok yeni düzensizlikleri de beraberinde getirecektir.
O halde beslenme, ne, nasıl, ne kadar ve ne zaman sorularına cevaplar vererek yeni bir düzenlemeye gitmek, bedenimiz için yapabileceğimiz en doğru şeylerin başında geliyor diyebiliriz.